H and M etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
H and M etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Haziran 2010 Cuma

NOTD: H&M Cha Cha + Konad

Please scroll down for English.

Bu hafta Stieg Larsson'un Milenyum üçlemesinin ikinci kitabı olan Ateşle Oynayan Kız'ı okuyorum. Bunun Türkçe çevirisi 15 Haziran'da çıkıyormuş, ama daha okumadıysanız hemen bir koşu gidip ilk kitap olan Ejderha Dövmeli Kız'ı alın. Cinayet, derin karakter incelemeleri, feminist altmetinler, her şey mevcut.


Ben de hazır tırnaklarımda ten rengi bir oje varken kitaptan esinlenip şunu yaptım:


Konad için Golden Rose 71 numaralı siyah ojeyi kullandım. Güzel oldu bence.


This week I am reading The Girl Who Played with Fire, the second book of the Millennium Trilogy by Stieg Larsson. So far, I liked it even more than the first book, The Girl with the Dragon Tattoo. If you haven’t done so, go to your bookstore/library and grab it; you won’t be disappointed. Since I was wearing a nude color yesterday, I thought it would be cool to copy the cover of the first book on my nails. So I stamped a dragon design with Golden Rose 71 using Fauxnad. I like the result.

3 Haziran 2010 Perşembe

NOTD: H&M Cha Cha

Please scroll down for English.

Bir kaç gündür bir sincapla kavgalıyım. Evet, sincap. Ofis arkadaşım bu sincabı ofisin camından beslemeye başlamıştı. Buna pek ses çıkarmadım ama ofiste olmadığımız bir gün açık camdan içeri girip masamda duran elmamı yemiş. Konu elma değil tabi; ortada cdler, kablolar, bir sürü elektronik alet var, kemirgen hayvan için cennet yani. Arkadaşa "Ya sincap ya ben" resti çektim ama sincap sapık çıktı. Bu hafta arkadaşım yok, ofiste yalnızım. Sincap sürekli camın önünde geziyor, cama tıklıyor, üstten aralık olan cama tırmanıp içeri girmeye çalışıyor. Yüzsüz hayvanın bir de benden korktuğu yok; kedilerde işe yarıyor diye pist dedim, gitsin diye böyle üstüne su dökecekmiş gibi yaptım, hala peşimi bırakmadı. Kendimi Fatal Attraction filmindeki Michael Douglas gibi hissediyorum.

İçimi döktükten sonra bugünkü ojeme geçiyorum, H&M'den aldığım Cha Cha:


İki kat sürdüğüm bu ten rengi hafif holografik oje pek bir zarif duruyor. İçindeki pırıltıların güzelliğine bakın:


Bu oje acaba benim "Manken Elim" olabilir mi diye düşünmüştüm ama yine tutturamadım. Manken Eller deyimi, ten rengine çok yakın bir oje sürüp parmakları cansız mankenlerinin tırnakları olmayan ellerine benzetmekten geliyor. Başarılı bir şekilde yapılırsa bazen korkutucu gözüküyor. Ben henüz kendime uygun bir oje bulamadım, çünkü en popüler ten rengi oje olan OPI Tickle My France-y bile bende kahverengi duruyor.

Have you even been harassed by a squirrel? It hangs out around my office all day, tapping the glass and trying to climb up so it can get into the room through a half open window. I tried to scare it away but nothing worked, I feel like Michael Douglas in Fatal Attraction. Anyways, today I am wearing a new acquisition, H&M Cha Cha. I used two coats to get rid of VNL with this subtle holo nude polish. It looks very elegant. I wondered if it could be my mannequin hands polish, but the color is a bit off and it looks too shimmery for the look. I am still searching for my perfect mannequin hands because even the most popular nude polish OPI Tickle My France-y looks brown on me.

31 Mayıs 2010 Pazartesi

H&M, Golden Rose ve Samantha

Please scroll down for English.

Haftasonu maceramızdan yorgun argın döndük. Bu sefer kendimi tuttum; Sephora ve Claire's mağazalarına uğramama rağmen bir şey almadan çıkmayı başardım, ama aynı şey H&M için geçerli değil. Artık burdaki H&M mağazaları da kozmetik ürünler satmaya başlamış, uzun zamandır sabırla okyanusun bu yakasına da gelmelerini beklediğim ojelerinden buldum. Çok abartmadan deneme amaçlı sade bir oje aldım, adı Cha Cha:


Tam arkadaşlarım "Yine mi oje?" diye çıkışırken birden Golden Rose'un koskoca standına rastladık. Marjo ve Lydia'da okumuşsunuzdur; bir Türk markası olan Golden Rose artık Amerika'da da satışta. İnternet sitesinde görebileceğiniz üzere Türkiye'de bulunmayan holografik ve yanardöner ojeler bile mevcut. Bu durum bana biraz Alman markası Essence ojelerin Amerika'da Almanya'dan daha ucuza satılmasını hatırlattı. Standdaki ojelerin fiyatı $4.95 idi, internetten yarı fiyatına sipariş edebileceğim için bir şey almadım.

Sonra kızların oy çoğunluğuyla Sex and the City'yi izledik. Sarah Jessica Parker'ın gitgide çirkinleşmesi ama Kim Catrall'ın gitgide güzelleşmesi çok ilginç. Filmde en çok dikkatimi çeken şey Samantha'nın sürekli değişen manikürleriydi. Benim aklımda kalanlar beyaz oje, kırmızı oje, altın renkli minx, altın minx üstüne kırmızı ruffian, mavi taşlarla süsleme, turkuaz süsler. Bu arada film boyunca kahkahalar atıp sonunda "İdare eder" diyen erkek kısmına bir çift lafım var: Pozcular sizi.

I spent the weekend in and around Washington DC. Since there is no H&M where I live, it is generally my first stop when I travel. I was positively surprised to find out that the brand started carrying the nail polishes I had been dreaming about for a long time, like Bella's Choice. Yet, I ended up buying only one called Cha Cha. See the picture above.

Another treat of the shopping mall was the huge Golden Rose stand. FYI, it is a Turkish brand which entered the US market very recently. Oddly, I have never seen some fancy polishes they offer here, like the holographic ones. You can check the whole collection here but their swatches totally suck.

Since we had a girl majority, we also watched Sex and the City 2. The movie was very funny as expected but I was so distracted by Samantha's perfectly manicured nails. She rocked minx and rhinestones, god bless her.