Alışverişler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Alışverişler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Haziran 2012 Pazar

Kupon Manyağı Olmak

Sürekli Ulta'dan bahsediyorum ama son zamanlarda en maceralı kozmetik alışverişlerimi CVS'te yapar oldum. Bakın bugün neler oldu mesela:

CVS'e girer girmez üye kartımı okuttum, 12 dolara 4 dolar indirim kuponu çıktı. Neler alsam diye gezinirken Physician's Formula'nın 11 dolarlık pembe tonlu düzelticisi gözüme çarptı. Üstelik PF reyonunda "10 dolara 5 dolara indirim" ilanı vardı. 12 dolara tamamlamak için başka ne alsam diye gezinirken Sally Hansen'in 4.5 dolarlık glosslarını gördüm. Yanımda onlar için 2 dolarlık indirim kuponu vardı, ben de Peach Smoothie adında şeftali tonlu bir tane kaptım.


Kasaya giderken bir de yine Sally'nin ağda bantlarından alayım dedim. Tanesi 6 dolar ve bir alana ikincisi yarı fiyatınaydı. Şansa bakın ki yanımda ağda için de 2 dolarlık indirim kuponu vardı. Kasiyer çocuk bir tane de kendi verdi, etti mi 4 dolar... Sonuç olarak 27.5 dolar artı vergi tutacak alışverişe 18 dolarlık indirimle 9.5 ödemiş oldum.

Teşekkürler CVS. Ben önümüzdeki hafta için kuponlarımı hazırladım, sen de kendini hazırla.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

All that Glitters is not Gold

Artık ojeye doydum, daha da almam diyorum; sonra sırf ben lafımı yiyeyim diye markalar simli oje çıkartıyor. Sırf bana gıcıklık olsun diye, evet. Bakınız Claire's, bakınız Jordana:


 Claire's Night Sky'ın içinde holo simler var ama resimde yakalayamadım bir türlü:


Jordana'nın daha yeni piyasaya sürdüğü Glitters serisinden ilk beğendiğim Fairy Dust oldu ki onun da içinde holo simler var. Biraz belli gibi:


Lacivert ve mor karışımı olanın adı LA City Lights:


Palyaço gibi olan da My Superstar:


China Glaze'in hem simli, hem yanardöner ojelerden oluşan Prismatics koleksiyonundan almayı planlıyordum, ama onları görmeden Wet 'n Wild'ın daha ucuz alternatiflerini buldum, onlardan kaptım. Şişeleri çok çirkin yalnız:


Böyle yanyana koyunca ojeler çok farklı durmuyor ama bir de yakından bakalım. Mavi tonlu olan Speak When Spoken to:


Yeşil tonlu olan Bow in My Presence:


Mor olansa The Crown is Mine:


Ojelerin isimleri Game of Thrones'u hatırlattı bana. Simlilere ek olarak onlar kadar güzel bir pullu/flakey bir de yanardöner oje kaptım. Zoya Chloe ve Layla Ocean Rush:


Layla ojeye minik boyuna göre çok para verdim, eğer resimlerde gözüktüğü kadar holo çıkmazsa Ulta'yı yakarım.

4 Aralık 2011 Pazar

Alem Sim Olmuş 2. Bölüm

Here is my Thanksgiving haul, except the mascara and the Chanel Peridot dupe in the last picture which were sent by my sister.

Daha önce bahsettiğim gibi bu Thanksgiving'de Tennessee'deydim. Geçen yıllarda sabahın erken saatleriyle alışveriş çılgınlığımız başlardı; bu sefer mağazalar işi iyice abartıp "Neden gece yarısı açmıyoruz ki?" demişler. Biz de Y kromozomluları geride bırakıp gece 11.30'da evden çıktık ve sabahın sekizinde anca dönebildik. Gecenin üçünde pili biten arkadaşa "İsterseniz gidin, yarın bir ara beni alırsınız" dediğimi hatırlıyorum. Çok fazla kavga gürültü olmadı ama okuduğum kadarıyla bazı yerlerde millet birbirine biber gazıyla falan girişmiş. Değişik şeyler tabi bunlar. Benim de %40 indirim yapan Tommy Hilfiger'da bir kaç kişiye omuz atmışlığım olabilir, uykusuzluğuma verin.

Bu sene oje alışverişi konusunda şanslıydım. Daha yolda Ross'a uğradık ve Color Club'ın holografik simli ojelerinin olduğu Mistletoe setini 8 dolara bulduk:


Bunları ilk bulduğumda almadığıma çok sevindim, şimdi fazlasıyla ucuza geldiler. Color Club'ın yanında Sally Hansen'in uzun yıllar önce çıkarttığı ve şu anda efsane olan yanardöner ve holografik Prism ojeleri de tekrar Ross'ta ortaya çıkmışlar. Kaptım hemen; ilk ikisi yanardöner, diğerleri resimde anlaşılmamasına rağmen holografik:


Color Club'ın yan markası olan Cosmetic Arts'dan da denemek istedim, yeşil bir folyo kaptım. Sonra şansıma aynı renkte başka bir Color Club buldum. Üstelik sadece Sally's mağazasında satılan sınırlı sayıdaki Scent-suous serisinden çam ağacı kokulu bir oje. En azından ton farkı var diye kendimi avutayım. Soldan sağa İsimsiz, Kiss Me Mistletoe, Light Grey:


Sağdaki ojeyi de Forever 21 mağazasından aldım. Altın ışıltılı gri diye almıştım, inci çıktı. Dönüş yolunda da Walgreens'de Wet 'n Wild'ın yine sınırlı sayıdaki Ice Baby serisindeki simli ojelerine rastladım. Aldıklarım soldan sağa Cost is No Issue, Believe Me, It's Real ve Back Alley Deals:


Sally Hansen'in Gems ojelerinden geriye kalanları da aldım; Lady Luck ve Be-Jeweled:


Eve döndüğümde ise ablamın Türkiye'den yolladığı içi kestane şekeri dolu paketi buldum. Paketten çıkan diğer iki şey de Chanel Peridot benzeri Sephora Diving in Malaysia ve mor Pastel Waterproof Color Mascara:


Nemo Latte benimle dalga geçiyordu "Peridot kopyası olmayan tek blogcu sensin" diye, artık benim de var işte. Pastel'in renkli maskarası da çok başarılıymış. Şu ana kadar denediğim renkli rimeller içinde, MAC dahil, en iyisi bu.

Ablacım, neredeyse hepsini yedim kestane şekerlerinin. Kesene bereket, yine beklerim :D

22 Kasım 2011 Salı

Alem Sim Olmuş

My local Bed, Bath and Beyond is awesome, no?

Geçen hafta BBB'de Sally Hansen'in yeni simli koleksiyonu Gem Crush'ı buldum. Zaten sime karşı zaafım var, hepsini çok beğendim. Tanesi 6 dolardı, ama şimdi 30 dolar artı vergiyi vermeyim dedim, boynum bükük çıktım. Sonra bir arkadaşıma uğradım, bana bölümden bir hocanın verdiği zarfı uzattı. Bir arkadaşımızın babası vefat ettiği için apar topar ayrılması gerekmişti, ben de sorun çıkmasın diye onun yerine bir sınava gözetmen olarak girmiştim. Zarfın içinden sırf zaman ayırdım diye çek çıktı, tahmin edin ne kadarlık? Evet, 30 dolar! Bu bir işaret dedim ve bu hafta koşa koşa gidip ojelerimi aldım.

Önce söz konusu koleksiyonu tümden görün. Yakın plan için üstüne tıklayın hatta:


Bunların yanında Sally Hansen'in yine yeni çıkan Diamond Strengh serisini buldum. Sally dayanamamış, yine şişeleri değiştirmiş. Renkler biraz bayık ama sağdan ikinci sıradaki beyaz oje pullu. Şişede güzel duruyor ama tırnağa sürünce kepek gibi durabilir. Sağdaki siyah şişe de yeni hızlı kuruyan cilaları.


BBB'de bir de Color Club'ın Christmas serisi Mistletoe'yu buldum. Tıklayın, gözünüz holografik sim görsün:


Hatta şöyle bakın:


Ben iyi bir çocuk olup şimdilik sadece şunlar aldım; Showgirl Chic, Big Money, Glitz Gal:

 
BBB'den çıkıp OPI Muppets'lardan folyo olanı almak için Ulta'ya girdim, ama daha geçen hafta gelen ojelerin yerinde yellerin estiğini gördüm. Kuklayı gören kapmış anlayacağınız. Ben de o hızla Essie'nin kış ojelerinden pek de benim rengim olmayan Booch the Subject'i kaptım. Yanına bir de China Glaze Snow Globe koyayım:


Snow Globe tam kışlık bir sim, bulursanız kaçırmayın:


Yeni seri olarak da China Glaze'in yılbaşı ojelerini vardı:


Efendim? Ojeler size çok mu tanıdık geldi? Şu resimle yardımcı olayım o zaman:


Bu ikisine ek olarak kırmızı ve pembe de aynı sanırım. Onları almadığım için karşılaştırma yapamıyorum. 
 
Bu perşembe Şükran günü, ondan hemen sonra da bildiğiniz gibi alışveriş çılgınlığı yaşadığımız Black Friday var. Geçen yıllarda sabahın beşinde Walmart'a gitmişliğim var, anlatılmaz yaşanır bir gün tam anlamıyla. Şöyle diyeyim, Walmart'a girmeyi başarabilirseniz yürüyemiyorsunuz. Arkadan gelen bir güçle nehir gibi akıyor herkes, kolu uzun olan anca sağdan soldan bir şeyler toplayabiliyor. Bu yıl dostlarla Tennessee'de olacağım, o yüzden önümüzdeki haftaya kadar öptüm sizleri.

23 Eylül 2011 Cuma

Butter London, Revlon and Sinful

I took advantage of the Butter London BOGO promotion at Ulta and grabbed Victoriana and Wallis. The rest the damage was done at Bed, Bath and Beyond where I found the new Revlon and Sinful collections.

Üç gün önce Ulta'da Butter London ojeler bir alana bir bedava idi. Bu markadan daha önce hiç denemediğim için koşa koşa gittim tabi. Üç oje arasında tereddüt ettim sonra Victoriana ve Wallis'de karar kıldım:


Yakından bakalım:


Ulta'dan çıkıp BBB'ye girdim ve Revlon'un yeni ojelerini buldum; hemen üç tane simli kaptım. Starry Pink, Blue Mosaic ve Facets of Fuchsia:


Sondaki Debarah Lippmann Bad Romance'a benziyor, değil mi? Revlon'un Chanel başta olmak üzere pahalı markalardan kopya çektiğini zaten biliyorduk; ona Sinful Colors da eklenmiş. Bakalım standları size tanıdık gelecek mi?


Evet, OPI'ın iki koleksiyonu Pirates of the Caribbean ve Miss Universe kopyaları. Afacan Sinful. Ben korsanlı Adventure Island'dan üç tane aldım; soldan sağa Star Fish, Open Seas, Adventure Island:


Son olarak yine parfümlerden haber vereyim. Calvin Klein'in CK One Shock for Her adlı yeni parfümüne bayıldım. Benim burnuma böğürtlen ve vanilya karışımı tatlı bir koku geliyor ama ağır sayılmayacak, tam tersine genç işi sportif bir parfüm. Yalnız bende çok kalıcı değildi, eve gelene kadar bileğimden uçmuş. Parfümün bir de siyah şişede erkek versiyonu var. Yine burnuma meyve notaları geldiğinden bir erkek parfümünden beklenmeyecek kadar tatlı olmuş, ama tütün ve biberle karışınca ortaya iddialı bir koku çıkmış. Onu da sevdim.

Öykü Ulta'dan bildirdi.

3 Eylül 2011 Cumartesi

Back to School Haul

Ok, it is more like "I am so pissed at someone so I need to buy stuff" haul. I regret nothing.

Dün birine sinirlendim, soluğu alışverişte aldım. Beğendiğim her şeye hemen atlamadım, o yüzden pişman değilim.

Wet 'n Wild'ın televizyon dizilerinden esinlenip çıkarttığı koleksiyonu daha önce göstermiştim. Onun yeni bir versiyonu çıktı; ben sadece yanardöner olan Gray's Anatomy'yi aldım. Kendisi Deborah Lippmann'ın Wicked Game adlı ojesinin aynısı.


Sağdaki oje de karanlıkta parlıyor. Cadılar Bayramı için mezar taşı şeklinde yapmışlar, bence çok şirin olmuş. Ulta'ya Zoya'nın yeni sonbahar ojeleri de gelmiş. Ojelerin hepsi çok güzeldi, onu mu alayım bunu mu derken sonunda iki tanesinde karar kıldım. Yara ve Neeka:


Bunlardaki ışıltılar çok tatlı, şöyle bakın:


Ulta'da ojelerden sonra en çok zaman harcadığım yer ruj reyonu oluyor. Bu sefer bir sevimli bir de seksi ruj aldım; Essence Coralize Me ve NYX Chaos:


Son olarak NYX'in Urban Decay 24/7 göz kalemleriyle karşılaştırılan yeni Slide On kalemlerini buldum. Deneme amaçlı iki tane aldım; Glitzy Gold ve Sunrise Blue:


"Swatch" da yapayım:


Jennifer Aniston'ın yeni parfümünü de denedim. Abartmıyorum aynen Hacı Şakir kolonyası gibi kokuyor. Sonuç olarak eve mutlu döndüm, sinirim de geçti.

17 Temmuz 2011 Pazar

Epic Haul

Are you ready for some bottle porn? P2 is from Germany and the rest were hauled/gifted in Turkey.

Sonunda yanımda getirdiğim ojelerin resimlerini çekebildim. Uzun bir yazı olacak, hazır mısınız? Türkiye'deki Claire's ojelerin şişeleri pek şirin. Ben sadece 4 renk aldım; 38, 71, 75, 76:



Krem Golden Rose ojeler 34, 79, 132, 227, 228:


Gri tonlarından 134, 136, 223:


Flormar'ın geçen yaz piyasaya çıkan neon koleksiyonunu Oje Delisi hediye etmişti, sonunda kavuştum hepsine. Tekrar teşekkürler:


Yeni renklerinden de şunları aldım; soldan sağa 340, 397, 417, 423, 424, 425:


Supershine 10 ve 50:


Hepsi birbirinden güzel olan Miracle Colors serisinden de şunları topladım; U12, U15, U17, U28, U30, U34, U25:


U17 numaralı oje ufak bir kaza geçirmiş ama neyseki ojeleri tek tek sardığım için oje sadece içine akmış. Bu kadar temizleyebildim:


Ne zamandır denemek istediğim P2 marka Alman ojelerinden ısmarlamıştım, gelenler Groovy, Poetic, Charming, So Cool!, Dangerous ve Silver Blast. Bu siparişi verdiğim zaman Türk markaları henüz çatlayan oje işine girmemişti; bilseydim sondaki gümüş çatlayan ojeyi almazdım.


Bunlar da ortaya karışık Rimmel Aqua Cool, Alix Avien 217 ve 231, Flormar Graffiti G09, Galatasaray:


Gördüğünüz gibi hiç Pastel yok. İstanbul'daki bloggerlar güzel Pastel ojeler gösterirken bunları Ankara'da hiç bir yerde bulamamam çok acıklı. Bizim neyimiz eksik? Memur kentiyiz diye rengarenk ojeler sürmeyeceğimizi mi iddia ediyorlar ki?

10 Temmuz 2011 Pazar

There and Back Again

I am back in the States; here is a sneak peek of my epic haul.

Zaman su olup aktı, tatilim bitti ve döndüm. Türkiye'den bir sürü oje aldım ama önce onları uçak yolculuğuna -ablamın da yardımlarıyla- nasıl hazırladığımı göstermek istiyorum:


Gönül isterdi ki İstanbul'a gideyim, bloggerlarla buluşayım, oje partileri falan yapalım ama zamansızlıktan sadece Başak'ı 2 dakikalığına, Joey'u ise 2 saatliğine görebildim. Buna da şükür. Başak çok çıtırmış, bu kadar genç olduğunu bilmiyordum. Joey Potter ise çok şeker bir insan; ilk defa buluşmamıza rağmen eski bir dostumla vakit geçiriyormuş gibi hissettim. Benimle buluşacağı için sarı oje de sürmüş; onda Golden Rose 41 bende ise China Glaze Octa-Gone Wild var:


Yukarda gördüğünüz ve benim için çok özel olan yüzük, bu resmi çektikten bir gün sonra elim bir trafik kazası sonucunda aramızdan ayrıldı. Üstünden araba geçti yani:


Aynısından bulabildim ama şimdi sanki Middle Earth'de yeni bir çağ başlamış gibi hissediyorum. Bakalım bu yüzük bana ne maceralar getirecek...